En zeki insanların ortak 7 önemli özelliği
Kişinin kendini ve etrafındaki olayları algılayıp anlamlandırabilmesi, yeni durum ve olayları kavrayabilmesi, öğrenebilmesi, analiz ve sentez yapabilmesi, beş duyu organını ve sezgilerini belli bir etkinlikte kullanabilmesi, dikkatini ve düşüncesini..
Zeka, soyut düşünebilme, akıl yürütebilme ve bu zihinsel işlevleri bir hedef doğrultusunda uyumlu bir şekilde yürütebilme becerisi olarak ifade edilmektedir.
Zeka üzerine yapılan araştırmalar, IQ seviyesinin anne tarafından geldiğini gösteriyor. Buna göre, zekâ genini taşıyan X kromozomunun babada yalnızca 1, annede ise 2 adet bulunması nedeniyle, çocukların IQ'larını annelerinden alma olasılığının daha yüksek olduğu düşünülüyor.
Zeka doğuştan gelen bir yetenek olarak görülse de geliştirilebilir.
Zekaya ilişkin kuramların tümü zekanın biyolojik temellerinin olduğunu ancak bununla birlikte geliştirilebilecek bir kapasite ya da potansiyel olduğu noktalarında birleşir.
Araştırmalara göre zekânın genetik etkisi % 75 iken çevrenin etkisi ise % 25 olarak açıklanıyor. Bununla birlikte başka bir araştırma da bunun yaşa göre değiştiğini vurguluyor, yani küçük yaşlarda genetik etki % 20'lerde gençlerde % 40 olurken orta yaşlarda ise % 60 olarak değişiyor.
Yüksek zekaya sahip insanlar, diğerlerine göre farklı bakış açılarına sahiptir.
İşte, zeki insanların özellikleri...
ZEKİ İNSANLAR NE KADAR BİLMEDİKLERİNİ BİLİRLER
Zeki insanlar, neyi ne kadar bildiklerini bilirler ancak daha da önemlisi ne kadar bilmediklerini de bilirler ve onlar için " bilmiyorum" demek daha kolaydır.
Zeki insanlar bilmemekten korkmazlar zira bilmedikleri şeyi öğrenebileceklerini bilirler.
Journal of Personality and Social Psychology adlı dergide yayımlanan bir çalışmaya göre, kişinin zekası ne kadar düşükse, kişi kendi bilişsel yeteneklerini olduğundan çok daha fazlaymış gibi görmeye o kadar meyilli oluyor.
ENERJİLERİ YÜKSEKTİR VE BUNU İYİ KULLANIRLAR
Özelliklerinden bir tanesi çok büyük fiziksel enerjiye sahip olmalarıdır. Bu doğuştan gelen bir enerji modellemesi olmayıp, tamamen kendini adapte ettiği konuyu tamamlamak için saatlerce çalışması gerektiği bilincine sahip olmasıdır.
Bunun sonucu olarak da irade ve kalp koordineli bir şekilde enerjiyi temin için çalışırlar.
HER ORTAMA KOLAYCA UYUMLANABİLİRLER
Zeki insanların uyumlanma kapasiteleri yüksektir. Karşılaştıkları kısıtlamalar veya zorluklar ne olursa olsun zeki insanlar olaylara uyum sağlayabilir.
Psikolojik araştırmalar da bu fikri destekliyor: Zeka, çevreyle daha iyi baş edebilmek için kişinin kendi davranışlarını değiştirebilmesiyle veya bulunduğu ortamda değişiklikler yapabilmesiyle ilişkilidir.
HİÇ BİTMEYEN BİR MERAKLARI VARDIR
Albert Einstein şöyle demiştir: “Özel yeteneklerim yok; sadece tutkulu bir şekilde meraklıyım.”
Zeki insanlar, diğerlerinin hafife aldıkları şeyler karşısında büyülenmeye çok daha yatkındır çünkü onlar olaylara olduğu gibi dümdüz bakmaz. Formülünü, var olma şeklini ya da işleyiş mekanizması gibi detayları merak ederler.
2016 yılında yayınlanan bir çalışmaya göre, çocukluktaki zekâ ile yetişkinlikteki deneyime açık olma arasında ilişki olduğu görülmüştür.
ASLA SIKICI DEĞİLLERDİR!
Zeki insanlar, sadece sıkıcı iş ve bilgiler arasında kaybolmaz. Eğlenceli ve sosyal olmayı bilirler.
Zeki kişiler hem disiplinle ve hem de oyun oynar tarzda işlerine eğilirler. Yaptıkları işi büyük bir ciddiyetle yaparlar, ancak oyun havası da vererek yaptıkları işten büyük bir zevk alırlar.
DETAYLAR ONLAR İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR
Zeki kişiler hem iş hem de özel hayatlarında her bir ayrıntıyı tek tek hesaplarlar. Yaşadıkları diyaloglar ve düzenli yaşam oluşumlarının hepsinde daha derin anlamlar ararlar.
Bu onların kendi düşünceleri içinde kaybolmasına ve karşısındaki ile iletişimini yitirmesine sebep olabilir.
Zeki insanlar genellikle ana konuşmalar ile kendileri arasına mesafe koyar ve etkileşimlerde aktif olmak yerine bir dış gözlemci olmayı tercih ederler.
YALNIZLIK ONLARI RAHATSIZ ETMEZ
Yüksek derecede zeki insanlar, oldukça bireysel olmaya eğilimlidirler. İlginç biçimde, son dönemlerde yapılan araştırmalar, zeki insanların, birçok insana kıyasla, arkadaşları ile sosyalleşmekten daha az tatmin olduklarını ortaya koymaktadır.