Ak Parti'li Canikli: Seçim Beyannamemiz Yüzde 5,5 Büyüme Hedeflemekte

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli, "AK Parti; seçim beyannamesinde, önümüzdeki 5 yıllık dönem için yıllık ortalama yüzde 5,5'lik bir büyüme oranını hedeflemektedir. Bu büyüme oranı ile 5 yılda,...

Ak Parti'li Canikli: Seçim Beyannamemiz Yüzde 5,5 Büyüme Hedeflemekte

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli, "AK Parti; seçim beyannamesinde, önümüzdeki 5 yıllık dönem için yıllık ortalama yüzde 5,5'lik bir büyüme oranını hedeflemektedir. Bu büyüme oranı ile 5 yılda, 6 milyon yeni iş imkanının ortaya çıkması planlanmaktadır" dedi.

AK Parti'li Canikli, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "AK Parti'nin seçim beyannamesi ile vaat ettiği 2023-2028 döneminde yerine getirilmesi gereken yatırım ve harcamalar için kaynak problemi bulunmamaktadır. 7'li masa ise ekonomi hedefini Kemal Kılıçdaroğlu'nun İngiltere'den 300 milyar dolar kaynak getireceği; yani 300 milyar dolar borç alacağı beyanı ile ortaya koymaktadır. Gerçekçi bile olmayan bu vaadin, 300 milyar dolar tutarında bir borcun, uluslararası piyasadan sağlandığı bir an kabul edilse dahi bu borcun faizi ve kur farkı gideri, Türkiye'nin mali sistemini çökertecek boyutta olacaktır. AK Parti; seçim beyannamesi ile dengeli, gerçekçi ve iddialı ekonomi perspektifi ortaya koymaktadır. Bu gerçekten hareketle AK Parti; seçim beyannamesinde, önümüzdeki 5 yıllık dönem için yıllık ortalama yüzde 5,5'lik bir büyüme oranını hedeflemektedir. Bu büyüme oranı ile 5 yılda, 6 milyon yeni iş imkanının ortaya çıkması planlanmaktadır" dedi.

'DÖVİZ GELİRLERİ CARİ AÇIĞIN AZALMASINA KATKI SAĞLAYACAK'

Seçim beyannamesinde dikkat çeken hedeflerden bir tanesinin de cari açığın nasıl kapatılacağına ilişkin ayrıntılar olduğunu belirten Canikli, şunları kaydetti:

"Sürekli vurguladığımız üzere cari açık, yani dış açık, başta enflasyon olmak üzere ekonomideki istikrarsızlık ve türbülansların kaynağını oluşturmaktadır. İstikrarlı büyüme için cari açığın; yani döviz açığının kalıcı olarak ortadan kaldırılması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Geleneksel üretim ve ihraç ürünleri ile cari açık probleminin giderilmesi mümkün gözükmemektedir. Cari açığın sorun olmaktan çıkartılabilmesi için Türkiye ekonomisi, teknoloji üretimi ve katma değeri yüksek ürünlerin üretimi kulvarına girebilmelidir. Önümüzdeki 5 yıllık dönemde savunma sanayi ürünlerinin ihracat rakamları, geometrik olarak artacak ve cari açığın kapatılmasında motor görevi ifa edecektir. 2028 yılında sağlık sektörünün 10 milyar dolardan fazla hizmet ihraç edeceği öngörülmektedir. Sağlık sektörünün hizmet ihracatı da cari açığın kapatılmasında önemli katkı sağlayacaktır. Türkiye'nin üretiminde söz sahibi olduğu bor madeni gibi değerlerin katma değerli hale getirilerek döviz girdisinin artırılması, dünyadaki toplam rezervin yüzde 73'üne sahip olduğumuz bor madeninin bor karbür gibi katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülerek ihraç edilmesi, döviz gelirlerinin artırılması ve cari açığın azaltılmasına katkı sağlayacaktır."

Canikli ayrıca AK Parti seçim beyannamesinde tarımın, tüm zamanların en stratejik sektörü olarak tanımlandığını bildirerek, "Bu yaklaşımın doğal sonucu olarak temel tarım ve hayvancılık ürünlerinde kendine yeterliliğin sağlandığı, katma değeri yüksek ve nisbi olarak daha az suya ihtiyaç duyan tarım ürünlerinin ihracata yönelik olarak üretilmesinin planlı bir şekilde teşvik edildiği bir politika seti uygulamaya konulmuş bulunmaktadır" dedi.

'GEREKEN KAYNAK, FİİLEN OLUŞTURULMAKTA'

Hiç kimsenin AK Parti'ye "taahhütleriniz ve yapacaklarınız için gereken kaynağı nereden bulacaksınız', sorusunu sorma ihtiyacı duymadığına dikkat çeken Canikli, şunları kaydetti: "Çünkü hayatın akışı içerisinde gereken kaynak, mali disiplinden taviz verilmeden fiilen oluşturulmakta ve yatırımların ve taahhütlerle ile ilgili harcamaların finansmanında kullanılmaktadır. Örneğin, 2023 yılı bütçesi için ilave 300 milyar lira civarında mali yük getiren EYT'lilerle ilgili düzenleme yürürlüğe girmiş ve EYT emeklilerinin maaş ödemeleri, kaynak problemi yaşanmadan ve hiçbir sorunla karşılaşılmadan gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Aynı şekilde, asrın felaketinin yaralarının sarılabilmesi için bütün zamanların en hızlı ve etkili imar hamlesi uygulamaya konulmuş, on binlerce depremzede konutunun inşaatı yükselmeye başlamış, hatta köy evlerinin bir kısmı tamamlanma aşamasına gelmiştir. Sayıları milyonları bulan depremzedeye acil yardım ödemesi, taşınma ödemesi, kira yardımı ödemeleri ve hayatını kaybedenlerin yakınlarına yapılan tazminat ödemeleri sorunsuz bir şekilde yapılmıştır. Depremin maddi tahribatının giderilebilmesi için önümüzdeki 2 yıl içinde 2 trilyon liradan fazla kaynağa ihtiyaç duyulacaktır. En düşük emekli maaşı 5 bin 500 liradan 7 bin 500 liraya yükseltilmiş, bütçeye yıllık maliyeti 80 milyar lira civarında olan bu düzenleme nedeniyle hiçbir kaynak problemi yaşanmamıştır. Emekli maaşları hiçbir sorun olmadan ve gecikmeksizin ödenebilmektedir."

FOTOĞRAFLI