Amasra'daki Maden Faciası Davasında Tutuksuz Sanık: Kurumda Personel Azlığını Bildirdik (2)
Bartın'ın Amasra ilçesindeki maden faciası duruşmalarında tutuksuz sanıklardan elektro- mekanik başmühendisi S.Ö. kendini savunarak, patlamada hayatını kaybeden elektrikçi Rıdvan Hacet'in ocakta tek başına çalıştığına yönelik iddialara,...
DURUŞMA DEVAM ETTİ
Bartın'ın Amasra ilçesindeki maden faciası duruşmalarında tutuksuz sanıklardan elektro- mekanik başmühendisi S.Ö. kendini savunarak, patlamada hayatını kaybeden elektrikçi Rıdvan Hacet'in ocakta tek başına çalıştığına yönelik iddialara, "Görevlendirme yaparken 2 kişi yazmamıza rağmen bazı işçilerin gelmediği durumlar olabiliyor. Ancak Rıdvan Acet, ocak içinde o gün tek çalışmamaktadır ve kendi vardiyasında emniyet nezaretçisiyle birlikte çalışmaktadır. Bu durum personel yetersizliğinden kaynaklanan bir durumdur. Maalesef acı olayla karşılaşmıştır" dedi.
'PATLAMADA TELSİZLER ÇALIŞIYORDU, KANAATİM PATLAMA ELEKTRİKSEL DEĞİL, HAVALANDIRMA İLE İLGİLİ YÖNÜNDEDİR'
Müşteki avukatlarının olay günü telsiz iletişiminin tamamen kesildiği yönündeki soruya S.Ö., "Telsizler tamamen kesilmedi, ben kullandım. Patlama olan bölgede patlamaya bağlı kesilmiş olabilir. Kanaatimi patlamanın elektriksel değil, havalandırmayla alakalı olduğu yönündedir. Elektrikle ilgili olsaydı bana bildirilirdi. Fantüpte olan bir kelepçe arızasıdır. Bu arızada bana bilgi verilmez. Kartiye şefine ve kartiye mühendisine bilgi verilir" diye konuştu.
'FANTÜP KELEPÇESİNİN KIRILMASI BİZİM SERVİSLE İLGİLİ DEĞİL'
Diğer tutuksuz sanık ocak elektrik nezaretçisi O.Ö., savunmasını yaptı. O.Ö savunmasında, "Ben 2012 yılında TTK'ya işçi kadrosundan girdim. İşe başladıktan sonra kuruma sadece 2 elektrikçi alındı. Diğeri lavuar servisine iş başı yapmıştı. İddianamede pervane arızası ve iş güvenliğinden sorumlu olduğum belirtiliyor. Bunlar bizim sorumluluğumuzda değildir. Bize "pervane takılacak" denir, elektriğini çekeriz. Başka bir sorumluluğumuz yok. Olay günü ocaktan bizi arayarak "Pervane arızası var" dediler. Bende "en yakın yeri arayın" dedim. Bize arızayı bildiren arkadaş, "Fantüp çıktı, emniyetçiler burada bakıyorlar" dedi. Daha sonra bize bilgi verilmedi. Biz çok daha sonra Fantüp'teki kelepçenin kırıldığını öğrendik. Bununla ilgili de elektriksel bir sorun olmadığı için biz işlem yapmadık. Ben bana verilen talimatları yerine getirdim. Verilen görevi de layıkı ile yaptığımı söylemek isterim" dedi.
'OCAK MODERNİZASYONU KONUSUNUN GECİKMESİNE HANTAL BÜROKRASİ DİYEBİLİRİZ'
Diğer tutuksuz sanıklardan H.O. ise "2006 yılından bu yana kadar Amasra müessesinde çalışmaktayım. Değişik zamanlarda farklı farklı görevlerde bulundum. 2021 yılında bu yana komprasör ve aspiratör servisinde çalıştım. Beni patlamayla ilgili beni kimse aramadı. Ben televizyon haberlerinden öğrendim. Hemen kendi özel aracımla ocağa gittim. Tulumları giydim ocağa girdim. İddianamede, lambaların yeraltına indirilmesi ile ilgili ben sadece kendi lambamdan sorumluyum. Kimsenin kambasını takip edemem. 2015 yılında ocağın modernizasyonu ve aspiratörün yenilenmesi ile ilgili benim bir sorumluluğum yoktur. Bu, müessesenin sorumluluğundadır. Bu sürecin uzamasına hantal bürokrasi diyebiliriz. Ben idari bir personel olmadığım için bunla bir yetkim yoktur" diye konuştu.
'BİRİNİZ ÇIKSIN DOĞRUYU SÖYLESİN'
Mahkemede bir müşteki yakını söz alarak, "Sizi burada 6 gündür dinliyoruz ve takip ediyoruz. Hepiniz benim görevim değil, benim sorumum değil diyerek suçu başkasına atıyorsunuz. Allah aşkına biriniz bildiğini söylesin, belki aranızda suçsuz olanlar var. Siz bu gerçekleri söyleyin ki gerçekler ortaya çıksın. Kim suçlu ise ortaya çıksın" diye tepki gösterdi.
'O GÜN ZATEN LAĞIMCI BİZE PATLATMA OLACAĞINI BİLDİRMİŞTİ'
Daha sonra gaz izleme teknikeri tutuksuz sanık M.Ö., kendini savundu. M.Ö., "İddianamede belirtilen havalandırma pervane arızasını takip etmediğim konusunda, biz arızanın ne olduğunu veya nereden olduğunu sorarız. Kendi birim amirimize bilgilendiririz. Biz başka personele "Neden bu arızayı neden gidermediniz" diyemeyiz. O günkü arızayı gündüz vardiyasındaki üstlerimize haber verdik. İkinci kez de haber vermedik. O gün zaten lağımcı orada patlatma olacağını bize bildirdi, zaten oradaki personelimiz tehlike alanından uzak bir yerdeydi. Ben daha metan seviyesinin yükseldiği 1,45 PPM olduğunda tekrar anons verdim, zaten bu bilinen bir durumdu. Burada gazı kaynağı belliydi, zaten biz orada personeli arayıp gazın kaynağını sormamızın bir anlamı yok" dedi.
'GAZ İZLEME ODASINDA TELEVİZYON, PATLAMADAN 4 GÜN ÖNCE YAPILAN DENETİMLE KUSUR GÖRÜLDÜ VE KALDIRILDI'
Müşteki avukatlarından birinin gaz izleme odasında televizyon var mıydı? sorusuna M.Ö., "Kazadan 4 gün önce yapılan teftişte gaz izleme odasındaki televizyon vardı. Burada kusur görüldü ve yasaklandı. O günden sonra televizyon kaldırıldı" dedi.
Daha sonra tutuksuz yargılanan sondaj şefi T.U.'nun savunmasına geçildi. T.U., iddianamede yer alan suçlamaları kabul etmeyerek, yaptıkları hiçbir sondajda sorun yaşamadıklarını söyledi.