Bahçeli: Yeni bir anayasa hazırlanmalı ve AYM'ye şekil verilmeli
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) "HDP'nin Hazine yardımına bloke konulması" talebini reddetmesiyle ilgili, "Anlaşılıyor ki Anayasa Mahkemesi başkanı ve kurul üyeleri söylediklerimizi hiç kale almıyor, HDP'nin istekleri...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) "HDP'nin Hazine yardımına bloke konulması" talebini reddetmesiyle ilgili, "Anlaşılıyor ki Anayasa Mahkemesi başkanı ve kurul üyeleri söylediklerimizi hiç kale almıyor, HDP'nin istekleri doğrultusunda hareket etmeyi Türkiye'ye tercih ediyor. Bu durumdan kurtulması için mutlak suretle yeni bir anayasa hazırlanmalı ve Anayasa Mahkemesi'ne şekil verilmelidir" dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, geçen hafta bir yandan 2022-2023 eğitim öğretim yılının sonlandığını ve yaz tatili başladığını, diğer yandan da Yükseköğretim Kurumları Sınavı yapıldığını hatırlatarak, "Hayat, okulla-ev arasında gidip gelen rutin bir güzergah değildir. Veya hayat sadece eğlenme, gezme, yeme, içme ve sefa sürme bohemliğinden ibaret de görülmemelidir. Her şeyi tadında ve kıvamında yapmak, bir anlık aymazlıkla koca bir hayatı kuru ve yaprak dökmüş bir ağaca çevirmekten sakınmak lazımdır. Unutulmasın ki, sınavlar gelip geçer, okullar biter gider, kaldı ki hayat gelip geçiyor, varla yok arasında bitmeyen salınım süreklilik içinde devam ediyor. Geçmişte hüzünle alınan karneler, kaygıyla girilmiş sınavlar, bir zaman sonra yalnızca tebessümle hatırlanıyor. Mesele karnenin muhtevası, notların düşük ya da yüksekliği değil, onu alan iradenin saf gönlü, samimi terbiyesi, insani ve vicdani tecelli seviyesidir" dedi.
'ÜNİVERSİTE SINAVLARINI KALDIRACAĞIMIZ GÜNLER ÇOK UZAK DEĞİL'
Türkiye'de 19 milyonu temel eğitim ve öğretimde, 8 milyonu da yükseköğretimde olmak üzere yaklaşık 27 milyon öğrenci olduğunu belirten Bahçeli, "Bu sayı pek çok ülkenin nüfusundan katbekat fazladır. İşte zenginlik de buradadır. Bize düşen öğrencilerimizi ve gelecek nesillerimizi o sınavdan çıkarıp bu sınava sokarak hayatı çoktan seçmeli test mekaniğine, kısır döngü halini almış tekdüze öğretim mantığına havale etmemektir. Biz gençliği sınavlarla veya karnelerle bulmadık, bu yolla da kaybetmeyiz, kaybedemeyiz, kaybetmeyeceğiz. Ümit ediyorum ki, geniş ve gerçekçi bir mutabakat ortamı kurularak üniversite sınavlarını kaldıracağımız günler de çok uzak değildir. Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na giren gençlerimizin hedeflerine ulaşmalarını, şayet istedikleri sonuçları alamazlarsa bunun da dünyanın sonu olmadığını, çalışmayla ve sabırla her yokuşun düzlüğe çıkacağını açık açık ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
'SEÇİM HAZIRLIKLARINA BAŞLADIK'
Yaptıkları toplantılarda seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmede bulunduklarını kaydeden Bahçeli, "Bu kapsamda iki seçimde de belirlediğimiz stratejik hedeflere ulaşmanın memnuniyeti teyit edilmiş, önümüzdeki siyasi olaylar proaktif titizlikle gözden geçirilmiştir. Parti olarak rehavete kapılamayız, atalete rağbet edemeyiz, siyasi çalışmaları rölantiye alamayız. Hız kesmeden sahadaki faaliyetlerimize devam edeceğiz. Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri tamamlanmış olsa da Türkiye yeni bir seçime doğru ilerleyiş kaydetmektedir. Nitekim Mahalli İdareler Seçimleri 31 Mart 2024 tarihinde yapılacaktır. Böylelikle peş peşe eklemlenen seçim gündemi milli iradenin tercihiyle noktalanmış olacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi, bu seçimlere hazırlık sürecini başlatmıştır. Mahalli İdareler seçimlerinde takip edeceğimiz birinci stratejik hedefimiz, mevcut belediye başkanlıklarımızı muhafaza ederek, bunun üzerine yenilerini ve hatta daha çoğunu eklemektir. İkinci stratejik hedefimiz, Cumhur İttifakı'nın doğasına ve ruhuna muvafık hareket edip; muhalefet partilerinin yönetimindeki belediyelerin yürek yaralayan makus ve meyus hallerine son vermektir. İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere, diğer tüm büyükşehir belediyelerinin, il belediyelerinin, ilçe ve belde belediyelerinin Türkiye'nin yükselen itibarına ve marka değerine müzahir şekilde yönetilmesi tarihi önemdedir" ifadelerini kullandı.
'EKONOMİK İSTİKRAR İÇİN ALINMASI GEREKEN KISA DÖNEMLİ TEDBİRLER VAR'
Bahçeli, MHP'nin yeni kabinenin ekonomi politikalarına ve enflasyonla mücadele kararlılığına güvendiğini işaret ederek, "Türkiye, enflasyon kuşatmasını yaracak, Türk ve Türkiye Yüzyılı'nı mali ve ekonomik bağımsızlığıyla, buna eşlik eden diriliş ruhuyla pekiştirecektir. Toplumun her kesimini kurdaki dalgalanmalara, öngörülemeyen ekonomik fırtınalara karşı emniyete almak, alım gücünü istikrar içinde tutmak, alın ve akıl terinin karşılığını adil şekilde dağıtmak, ekonomi yönetiminin başlıca sorumluluğudur. Son günlerde politika faizinin artışı hususunda beklentileri yükseltmek amacıyla iç ve dış lobilerin son derece faal oldukları da gözlemlenmektedir. Küresel finans çevreleriyle iç piyasa aktörleri Para Politikası Kurulu'nun 22 Haziran 2023 tarihinde yapacağı toplantıya kilitlenmiştir. Bize göre bu durum ahlaki, doğru ve hakkaniyetli bir gelişme değildir. Milliyetçi Hareket Partisi'nin faize bakışı bellidir, değişme göstermemiştir. Teorik ve pratik uygulamada, faiz artışı yatırımı caydıran, üretim çarkına çomak sokan, müteşebbislerimizin gücünü zayıflatan, kredi ihtiyacını pahalandıran politik bir tercihtir. Ancak Türkiye'nin ekonomik istikrarı ve ekonomik huzuru elde etmesi için de alınması gereken kısa dönemli ve bazen de can yakan tedbirler vardır ve parlak geleceğimiz için bugünkü külfete katlanmak ister istemez kaçınılmaz hale gelmektedir" dedi.
AYM'NİN HDP KARARINA TEPKİ
Toplantı çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bahçeli, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, seçime girmediği gerekçesiyle HDP'nin hazine yardımına bloke konulması talebinin AYM tarafından reddedilmesiyle ilgili, "Geçmiş günlerde Anayasa Mahkemesi'nin tasarrufları üzerinde çok geniş değerlendirmelerde bulunduk. Anlaşılıyor ki, Anayasa Mahkemesi başkanı ve kurul üyeleri söylediklerimizi hiç kale almıyor, HDP'nin istekleri doğrultusunda hareket etmeyi Türkiye'ye tercih ediyor. Bu durumdan kurtulması için mutlak suretle yeni bir anayasa hazırlanmalı ve Anayasa Mahkemesi'ne şekil verilmelidir. Milli düşünceye sahip, vatanını seven bir anlayışla Anayasa Mahkemesi'nin faaliyetlerini sürdürmesi gerekir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye'nin, Anayasa Mahkemesi kadar önemli bir kurumudur. Cumhuriyet başsavcısının uyarılarını dikkate almayan bir Anayasa Mahkemesi, haddizatında yargı müessesesini dikkate almıyor demektir. Cumhuriyetin kurucusu Yargıtay Cumhuriyet Savcısını dikkate almıyor demektir. Onları şiddetle kınıyorum. Şu Kandil kuyruğundan ayrılmaları lazım" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI