Binali Yıldırım: O Adayın İradesi Dışında Bir Yapılanma, Yönlendirme Mevcut
AK Parti Genel Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, 14 Mayıs'ta yapılacak olan seçimlerin bundan önceki seçimlere benzemediğini belirterek, "Artık Türkiye seçimi olmaktan çıktı. Bakıyorum, herkes bu seçimle ilgileniyor. Oyun...
AK Parti Genel Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, 14 Mayıs'ta yapılacak olan seçimlerin bundan önceki seçimlere benzemediğini belirterek, "Artık Türkiye seçimi olmaktan çıktı. Bakıyorum, herkes bu seçimle ilgileniyor. Oyun büyüktür, tezgah büyüktür. Karşı adaya sözümüz yok. O adayın iradesi dışında bir yapılanma, yönlendirme mevcuttur. Terör örgütleri ile sınırlı değildir. Onun arkasındaki sahipleri de işin içindedir. Aslında 7'li, 6'lı değil 12'liye kadar çıkıyor" dedi.
'Lojistik ve Mobilya Sektörleri Değerlendirme Toplantısı" İzmir Ticaret Odası (İZTO) Çok Amaçlı Salonu'nda düzenlendi. Toplantıya AK Parti Genel Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti İzmir milletvekilleri, oda, borsa başkanları ve İzmir iş dünyası temsilcileri katıldı. Binali Yıldırım, toplantıdan önce salondaki Kemalpaşa Lojistik Merkezi maketini inceledi ve lojistik merkezi ile ilgili bilgi aldı.
Programda konuşan Yıldırım, 12 yıllık milletvekilliği döneminin son günlerini yaşadığını ve bugüne kadar İzmir'in meselelerini çözmek için Ankara'daki bağlantı noktası olarak görev yaptığını belirtip, ömrünün sonuna kadar İzmir'in meseleleri takip edeceğini söyledi. Lojistiğin önemine değinen Yıldırım, "İzmir'e geldiğimizde ürettiğinin yarısını kendi limanlarından yarısını da memleketin başka noktalarından satıyordu. İzmir'in üretme potansiyeli çok yüksek. Bu da yetmez. Bir kat daha üstüne çıkacak. Bunu sağlamak için altyapıyı, lojistik başta olmak üzere daha da güçlendirmemiz lazım. Çevreyolu olmasaydı, İZBAN olmasaydı, acaba Karşıyaka'da, Çiğli'de, Menemen'de oturan Konak'a ne kadar zamanda gelecekti?" dedi.
'KÖPRÜ, YOL OLMAZSA YİYECEK EKMEĞİN DE OLMAZ'
Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaz aylarında Foça, Aliğa, Dikili giderken yolun hali neydi? Bölünmüş yola çevirdik. Kuzey Ege Otoyolu'nu hizmete aldık. O bile yetmeyecek. İzmir-İstanbul Otoyolu'nu İzmir'den de İstanbul'dan da eş zamanlı olarak açtık. Osmangazi Köprüsü'nden bayramda bir günde 103 bin araç geçti. "Yol, köprü yenmez" diyenler var ya köprü, yol olmazsa yiyecek ekmeğin de olmaz. Altyapı olmazsa ihracatınızla övünemezsiniz. Onun için yol, altyapı çok önemli. 12 yıl nefes almadan Türkiye'nin her tarafını dolandık. Demir yollarını tamamen yeniledik. İzmir'in en önemli projelerinden biri Ankara-İzmir hızlı tren projesi birkaç yıl içinde bitecek. Yolları böldük, milleti birleştirdik. "Yolları böleriz Türkiye'yi böldürmeyiz" dedik. Havaalanı 4 ayında bir önceki yıla göre yüzde 30 yolcu almış. İzmir, ister Akdeniz ister kuzeye gidelim her tarafla bağlantısı olan bir il haline geldi."
'MOBİLYA OSB ALANI GENİŞLETİLECEK'
Mobilya sektörüne değinen Yıldırım, Torbalı'daki mobilya OSB'de 64 yeni fabrika için yer ayarlandığını ancak bunun da yetmediğini ve başka bir alanla burayı genişleteceklerini aktardı. Ayrıca Yıldırım İzmir ve Kahramanmaraş depremlerinde hızlı refleks gösterdiklerini anlattı ve "30 Ekim 2020 İzmir depremi sonrasında rezerv alanında 5 bin konut yaptık. Yaralar hızlı bir şekilde sarıldı. Kahramanmaraş depremi asrın afeti olarak kayıtlara geçti. Bu büyük depremde ne kadar büyük millet olduğunu bir kez daha gördük. Bu milletin ferdi olmak bir gurur meselesi. 110 bin kilometre alanı, 14 milyon nüfuslu bir yeri günler içinde kuşatacaksınız ve zamanla yarışarak insanları kurtaracaksınız. Bunu yaptık, başardık. Bunu ancak büyük milletler yapar" dedi.
'ESAS OLAN ÜRETMEK, İSTİHDAM YAPMAK VE SATMAK'
Seçimin geçici bir süreç olduğunu kaydeden Yıldırım, esas olan konunun ise üretmek, istihdam yapmak ve satmak olduğunu belirtip, "Bu seçim bizim 16'ncı seçimimiz. Farklı kılan bir şey var. Muazzam bir ayrışma var. Adaylar arasında bir kutuplaşma oldu. Şimdi bunun ortaya çıkardığı bir kuşku olabilir. İnsanlarda kuşku var, gelecek planlarını ertelemesi gayet normaldir. Normal piyasa mekanizmasını bozar. Bunun geçici bir şey olduğunu bilmenizi istiyorum. 15 gün sonra bu konular gündemden çıkacak. Esas olan üretmek, istihdam yapmak ve satmak. Daha çok satacağız, daha az alacağız. Türkiye'nin çıkışı burada. Satmak ve üretmek için alacağız. Dışardan ihtiyacımızı ne kadar az alırsak hem katma değeri daha yüksek oluyor hem de rezerv sahip olan ülkelerin zararından daha az etkileniyoruz. Rezerv alanlar silah gibi kullanılmaya başlandı. AB-ABD ne yapmaya çalışıyor? Bloke ettiğimiz 350 milyar dolara çökelim, Ukrayna'nın yeniden yapılanmasında kullanalım. Bunu Libya ve bize yaptılar. Paralarını ödediğimiz uçakları vermediler. Hindistan hem 35 alıyor hem S400 alıyor. Türkiye aynısını yapınca bloke ediyorlar" açıklamalarında bulundu.
AMERİKA, AVRUPA, TÜRK DÜNYASI, ORTA DOĞU BU SEÇİMLE İLGİLENİYOR
14 Mayıs'ta yapılacak olan seçimlerin bundan önceki seçimlere benzemediğine dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle devam etti:
"Bu seçim üzülerek ifade ediyorum ki bugüne kadar yaptığımız seçimlere benzemiyor. Artık Türkiye seçimi olmaktan çıktı. Bakıyorum, herkes bu seçimle ilgileniyor. Amerika, Avrupa, Türk dünyası, Orta Doğu bu seçimle ilgileniyor. Bu bizi çok sevdiklerinden mi? Biden, "Türkiye ilgili hedeflerimizi, düşündüklerimizi darbeyle, dayatmayla yapamadık. Bu sefer muhaliflerle beraber çalışacağız. Tayyip Erdoğan'ı seçtirmeyeceğiz" diye açık söylüyor. Niye Tayyip Erdoğan'ı hedef alıyorlar? Çünkü Erdoğan edilgen bir lider değil. Bölgede hedefleri var. Irak, Suriye ve Libya'ya girdiler, tarumar ettiler. Ukrayna-Rusya savaşı başladı. Ukrayna'yı vekaleten savaştırıyorlar ama orada milyonlar helak olup gidiyor, bunu düşünmüyorlar. Bakın Suriye darmadağın. Ne oldu? Amerika her yıl bütçesinden, YPG, PYD için 800 milyon dolar kaynak ayırıyor. Bunlar Irak'taki PKK'nın Suriye'deki adlarıdır. Anaları, babaları, kardeşleri, kafaları bir. 20 yılda bize dokunamamalarının sebebi Türkiye'deki güçlü yönetim ve güçlü lider Recep Tayyip Erdoğan'dır. Tehlike ve tehdit büyüktür. Seçim kazanma adına, çok büyük bedeller ödeyerek terörü tamamen kontrol aldığımız bu durum tersine çevrilmek isteniyor. Tercih yapacağız. Ya vatandaşın hayatı ya bunların kirli emelleri. Oyun büyüktür, tezgah büyüktür. Karşı adaya sözümüz yok. O adayın iradesi dışında bir yapılanma, yönlendirme mevcuttur. Terör örgütleri ile sınırlı değildir. Onun arkasındaki sahipleri de işin içindedir. Aslında 7'li, 6'lı değil 12'liye kadar çıkıyor. Bunların unuttuğu şey Türk milleti. Türk milleti Atatürk'ün çizdiği yolda hak ettiği cevabı en iyi şekilde verecektir."
'ÇANDARLI, ROTTERDAM'IN DÜŞÜK BİR MODELİ OLACAK'
İzmir'e bugüne kadar 230 milyar TL yatırım yapıldığını ve İstanbul-İzmir Otoyolu, Kuzey Ege Otoyolu, Ankara-İzmir tren yolu dahil olmadığını belirten Yıldırım, "İzmir'e bu yakışır. İzmir büyük potansiyeli olan şehir, İzmir için büyük düşünmek gerek. Lojistik köy tamam. Çandarlı bir merkez olacak. Serbest bölgesi, demiryolu, otoyol bağlantısı ile adeta Rotterdam'ın düşük bir modeli olacak. İzmir'deki kapıdan kapıya konteyner taşımacılığının ihtisaslaşmış bir limanı olacak. Seçimi aradan çıkaralım nasıl şekillendireceksek öyle devam edeceğiz" dedi.
'SEKTÖRÜN ÖNEMLİ AKTÖRLERİNDEN BİR HALİNE GELDİ'
İzmir'in lojistik potansiyelini anlamak için Türkiye'nin dış ticareti katkısına bakmanın yeterli olacağını dile getiren İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger de "İzmir'in ülke ihracatına katkısı 20 milyar doların üzerindedir. İthalat verileri ile 40 milyar doları aşan dış ticaret verileri, İzmir'in yakın gelecekte Türkiye'nin en önde gelen lojistik merkezlerinden biri olacağını ortaya koymaktadır. Kemalpaşa Lojistik Merkezi faaliyete geçmesi ile İzmir'den Çin'e kadar uzanan bir koridorun ifade etmektedir. Mobilyada ise Kayseri, İnegöl, İstanbul gibi sektörün önemli aktörlerinden bir haline gelmiştir" ifadelerini kullandı.
ÖZGENER, LOJİSTİK MERKEZ İHTİYACINA DİKKAT ÇEKTİ
Alsancak Limanı, Aliağa Bölgesi limanları ve Çeşme'deki Ro-Ro Limanı'nın büyük bir lojistik potansiyel barındırdığını aktaran İZTO Başkanı Mahmut Özgener ise liman kapasitelerinin artırılması ve limanları yenilenmesi gerektiğini ifade etti.
Lojistik maliyetlerini azaltacak bir lojistik merkeze ihtiyaç olduğunu dile getiren Özgener, "Kemalpaşa Lojistik Merkezi hayata geçtiğinde, lojistik sektörü ve ilgili kurumların Kemalpaşa Lojistik Merkezi'nde kümelenmesini sağlayarak lojistik süreçlere ilişkin operasyonel maliyetleri en aza indirmeyi ve ihracatçılarımızın rekabet gücünü artırmayı hedefliyoruz. Projemizin 2 milyar 332 milyon TL yatırım bedeliyle yaklaşık 1000 kişilik istihdam sağlaması planlanıyor. İzmir olarak mobilyadan alınan payı artırmak zorundayız. Şehir merkezine sıkışan, lojistik anlamında sıkıntılar yaşayan mobilya sektörümüzün yeni, geniş alanlara ihtiyacı var. Torbalı OSB ile ilgili de birçok aşamayı Sayın Başbakanımızın desteğiyle hayata geçirdik. Yoğun talep gören ve büyük bir ihtiyacı karşılayacak olan OSB'imizin kuzey batısında bulunan ve TOKİ tarafından mesken yapılmak üzere planlanan yaklaşık 14 hektarlık alanın da bölgemize dahil edilmesi konusunda girişimlerimizi sürdürüyoruz" dedi.
'ÇANDARLI LİMANI BİR AN ÖNCE BİTMELİ'
EBSO Başkanı Ender Yorgancılar da Çandarlı Limanı'nın bir an önce tamamlanması gerektiğini belirtip, "Lojistik dediğimiz zaman eksikliğimiz var. Çeşme, İzmir, Dikili, Aliağa limanı var. Bunların dışından Çandarlı Limanı'nın bir an önce bitirilmesi gerekiyor. Tamamlandığı takdirde İzmir'in geleceği ihracat bakımından 20-30 değil 50-60 milyar dolar kapasiteye ulaşacaktır" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI