Erdoğan: Bayrama Kadar Köy Evlerinin Bir Kısmını Teslim Edeceğiz (2)

'İFTİRANIN SONU YOK, KÖTÜ SÖZ SAHİBİNİNDİR'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deprem zamanında muhalefetten gelen açıklamaları hatırlatarak, "İftiranın sonu yok, kötü söz sahibinindir. Bu süreçte kimin milletin derdiyle gerçekten dertlendiği kimin de sadece acının siyasetini yaptığı, sadece istismar peşinde koştuğu bir kez daha ortaya çıktı. Daha cenazelerimiz bile kaldırılmadan koltuk kavgasına tutuşanları ne tarih unutacaktır ne de milletimiz affedecektir. Bunu sizler yaşadınız, yoğun bir şekilde yaşadınız. Afet bölgesinin 500 kilometreyi aşan büyüklüğü 11 vilayetimizi ve 14 milyon nüfusu etkilemesi, çetin kış şartları tabii ki işimizi güçleştirdi. Hatta tüm gayretlerimize rağmen ilk 1-2 gün gecikmeler ve aksaklıklar da yaşanmıştır. Ama devletin tüm kurumlarıyla, belediyeleri ile sivil toplumun tüm kuruluşları ve gönüllüleriyle seferber olduğuna 85 milyonun kalbinin orada attığına elini vicdanına koyan herkes şahittir. Konforlu ofislerinden ahkam kesenler başka dünyalarda yaşasa da devletimizin yardım elinin ulaştığı depremzedelerimiz samimi çabalarımızı yakından biliyor. Özellikle de işte arama kurtarma ekiplerimizin bir kısmı burada. Yardım seferberliğinin onlar akıncıları olmuştur. Milletimizin kalbinde müstesna bir yer edindiler. Sadece arama kurtarma ekibi olarak 35 bini aşkın personel bölgede bir fiil görev aldı" dedi.

'272 BİN KAMU GÖREVLİMİZ DEPREMZEDELERİMİZİN YANINDA YER ALDI'

Erdoğan konuşmasının devamında, "Dünyanın 90 farklı ülkesinden gelen 11 bin 320 arama-kurtarma ekibi de bu süreçte bize destek verdi. Yardım ve destek ekipleri ile beraber toplam 272 bin kamu görevlimiz depremzedelerimizin yanında yer aldı. Gönüllülerle birlikte yaklaşık yarım milyon insan bölgeye yardıma koştu. Son ana kadar arama-kurtarma çalışmalarımızı sürdürdük. Her bir insanımıza ulaşmak, bir canı daha kurtarmak için mücadele ettik. Hepimizi gözyaşlarına boğan sayısız mucizeye de şahitlik ettik. Hamdolsun binlerce insanımızı yaralı olarak kurtarmayı başardık. Sizlerin şahsında tüm arama-kurtarma ekiplerimize ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Gecenin zifiri karanlığına, kışın ayazına, birkaç gün aralıksız yağan şiddetli yağmurlara rağmen siz hiçbir zaman vazgeçmediniz. Kendi canınızı tehlikeye atma pahasına bize bu mutlulukları yaşattınız. Yıkıntıların altından çekip aldığınız her canla elleri göğüslerinde endişeyle bekleyen nice anneye, babaya, kardeşe umut oldunuz. Rabbim her birinizden tek tek razı olsun diyorum. Arama kurtarma ekiplerimizin bu fedakarlıklarının asla unutulmayacağını bilmenizi istiyorum. Kullar olarak biz unutsak bile Rabbim bunu sizin inanıyorum ki sevap hanesine kaydedecektir" ifadelerini kullandı.

'807 BELEDİYEMİZİN TAMAMINI TEYAKKUZA GEÇİRDİK'

Erdoğan, asrın felaketine karşı yürütülen mücadelenin kahramanlarından birinin de şu anda aralarında olan belediyelerin olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Depremin haberini alır almaz özellikle partimize mensup 807 belediyemizin tamamını teyakkuza geçirdik. Aynı şekilde diğer partilere mensup belediyelerden de gayretle çalışanlar olduğunu biliyoruz. Belediyelerimizin envanterlerinde ne kadar iş makinası, arama kurtarma aracı, itfaiye aracı, personeli varsa afet bölgesine gönderdik. Ayrıca özel sektöre ait iş makinalarını da kiralamak suretiyle illerimize sevk ettik. Belediyelerimiz depremden etkilenen illerimizle kardeşlik köprüsü kurdular. 11 vilayetimizde arama kurtarma ekibi olan 284 belediyemiz 42 bin 360 personeli ile AFAD ile birlikte koordineli bir şekilde çalıştı. Geri kalan 523 belediyemiz temel gıda ürünleri, kıyafet, barınma, ısınma hijyen gibi ihtiyaç malzemelerinin tedarikinde lojistik destek sağladı. Belediyelerimiz deprem bölgesine 33 bin 450 adet çadır ve konteyner 486 bin adet ısıtıcı, 6 milyonun üzerinde battaniye, yatak ve uyku seti, 12 bin 650 TIR dolusu temel gıda maddesi gönderdi. Şu an belediyelerimize ait 324 adet mobil aş evi bölgede yaşayan vatandaşlarımıza hizmet veriyor. Depremden en fazla etkilenen 7 ilimizi tüm ilçeleri ile birlikte partimizin 250 belediyesine zimmetledik. Tek tek görevlendirmelerini yaptık. Ayrıca bu sene depremzedelerimizle dayanışmamızı göstermek üzere ramazan etkinliklerini afet bölgesine kaydırdık. İftar ve sahur sofralarının yanı sıra ramazanın manevi iklimine uygun çeşitli programlarla deprem mağdurlarımızı yalnız bırakmıyoruz."

'DEPREM BÖLGESİNDE YÜRÜTÜLEN İNŞA VE İHYA ÇALIŞMALARINI TAKİP EDİYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep, Diyarbakır ve Osmaniye'de hayat normale dönene kadar 250 kardeş belediyenin bölgede çalışmayı sürdüreceğini bildirdi. Erdoğan, "Elbette tüm bu adımları atarken "sıfır atık" anlayışıyla çevreyi korumaya da büyük önem veriyoruz. Belediyelerimiz atık yönetimi kooperatifler vasıtasıyla afetzedelerin üretime katılması, sosyal hayatlarının denklenmesi hususlarında da diğer kuruluşlara örnek olmalarını bekliyoruz. Bu kapsamda "sıfır atık" yönetiminde önemli olan tek kullanımlık ürünlerin azaltılması yönünde de çalışma yapılabilir. Biz de seçim gündeminden bağımsız olarak deprem bölgesinde yürütülen inşa ve ihya çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Enkaz kaldırma çalışmalarımızı Hatay dışındaki illerimizde bayrama kadar Allah'ın izniyle tamamlayacağız. Deprem konutlarımızın inşasında da hiç vakit kaybetmiyoruz. Deprem bölgesinde 507 bini konut ve 143 bini köy evi olmak üzere toplam 650 bin yeni yuva yapmayı planlıyoruz. Bunlardan 319 binini 1 yıl içinde hak sahiplerine teslim edeceğiz. Şimdiden 85 bin aşkın konut ve köy evinin yapım süreci başladı, bunlardan 43 bininin temeli atıldı. İnşallah yarın Malatya'da depremden sonraki 66 gün içinde 100 bin konutun sözleşmesini yaparak inşa sürecini başlatmış, mayıs sonuna kadar bu sayıyı 319 bine tamamlamış olacağız. Ramazan Bayramı'nda ise Gaziantep Nurdağı ve Kahramanmaraş Türkoğlu'nda ilk köy evlerinin teslimatını gerçekleştireceğiz" diye konuştu.

'MİLLETİMİZİN TERCİHİNİ HİZMET SİYASETESİNDEN YANA KULLANACAĞINA İNANIYORUM'

Erdoğan, konuşmasının sonunda 14 Mayıs'ta milletin kavga, ayak oyunu ve didişmenin eksik olmadığı 7'li koalisyon yerine tercihini yine eser siyasetinden, hizmet siyasetinden yana kullanacağına inandığını belirterek, şunları söyledi: