(geniş haber) - Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tahrik ve tehdit siyasetine boyun eğmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Bayramın ilk günü mukaddes kitabımız Kuran-ı Kerim'e yönelik İsveç'te yapılan alçak saldırı bunlardan biridir. Bu cürmü işleyenler kadar fikir özgürlüğü kılıfı altında buna izin verenler, bu alçaklığa...
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Bayramın ilk günü mukaddes kitabımız Kuran-ı Kerim'e yönelik İsveç'te yapılan alçak saldırı bunlardan biridir. Bu cürmü işleyenler kadar fikir özgürlüğü kılıfı altında buna izin verenler, bu alçaklığa göz yumanlar da emellerine ulaşamayacaktır. Türkiye olarak tahrik siyasetine de, tehdit siyasetine de kesinlikle boyun eğmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İstanbul Teşkilatıyla Bayramlaşma Programına video konferans ile katıldı. Burada teşkilat üyeleriyle bayramlaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında memur maaşlarıyla ilgili düzenlemenin bayramdan sonra meclise sunulacağını vurguladı. 31 Mart 2024'te gerçekleşecek yerel seçimlere de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "94 ruhunu tekrar dirilterek, şehirlerimizin üzerine karabasan misali çöken Fetret Devri'ne hep birlikte son vereceğiz" ifadelerini kullandı.
BATILI KİBİR ABİDELERİNE ENİNDE SONUNDA ÖĞRETECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müslümanlar olarak Kurban Bayramı'nı idrak etmenin sevincini yaşıyoruz. Şu anda dünyanın dört bir köşesindeki 2 milyar Müslümanın kalbi aynı manevi iklimde huzur ve sükun buluyor. Ancak İslam ve insanlık düşmanları polis korumasında gerçekleştirdikleri provokasyonlarla bu iklime gölge düşürmeye çalışıyor. Bayramın ilk günü mukaddes kitabımız Kuran-ı Kerim'e yönelik İsveç'te yapılan alçak saldırı bunlardan biridir. Bu cürmü işleyenler kadar fikir özgürlüğü kılıfı altında buna izin verenler, bu alçaklığa göz yumanlar da emellerine ulaşamayacaktır. Türkiye olarak tahrik siyasetine de, tehdit siyasetine de kesinlikle boyun eğmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum. Terör örgütleriyle ve İslam düşmanlığıyla kararlılıkla mücadele edilinceye kadar tepkimizi en güçlü şekilde ortaya koyacağız. Müslümanların kutsallarına hakaret etmenin düşünce hürriyeti olmadığını, batılı kibir abidelerine eninde sonunda öğreteceğiz" dedi.
YÜREKLERİ YANAN KARDEŞLERİMİZE YALNIZ OLMADIKLARINI ÖZELLİKLE BUGÜNLERDE DAHA FAZLA HİSSETTİRMELİYİZ
"Dili, rengi, kültürü farklı milyarlarca insanın yüreğini birleştiren Kurban Bayramı yardımlaşmanın, paylaşmanın ve dayanışmanın timsalidir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bayram, aşımızı, ekmeğimizi, soframızı kardeşlerimizle paylaşmaktır. Bayram, komşumuzu akrabamızı ve yardıma muhtaç olanı gözetmektir. Bayram birliğimizi, beraberliğimizi ve muhabbetimizi kuvvetlendirmektir. Hamd olsun her bayramda 7'den 77'ye milletimizin tamamının bir kardeşlik seferberliğine çıktığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Dargınlıkların bir tarafa bırakıldığı, küslerin barıştırıldığı, küçüklerin sevindirildiği, büyüklerin gönüllerinin alındığı, gariplerin elinden tutulduğu, yetim ve öksüzlerin gözyaşlarının silindiği, kimsesizlerin kapısının çalındığı bu bayram günlerinde 85 milyon olarak hep beraber millet varlığımızı daha da güçlendiriyoruz. Özellikle rekabet seviyesi oldukça yüksek seçimler sonrasında Kurban Bayramı'nın halkımızın farklı kesimleri arasında samimi bir kucaklaşmaya vesile olmasını diliyorum. Bayramları ruhuna, özüne ve manasına uygun olarak en güzel şekilde ihya etmeye çalışan İstanbul Teşkilatımızı ayrıca kutluyorum. Bencilliğin tüm dünyada bir veba gibi yayıldığı ve özendirildiği günümüzde bayramlar, temsil ettiği değerlerle bize asıl varoluş gayemizi hatırlatıyor. Bayramlar vesilesiyle bir kez daha geride bırakacağımız en büyük mirasın mal mülk değil, ülkeye, millete, ümmete ve tüm insanlığa kazandırdığınız eserler olduğunun şuuruna varıyoruz. Deprem felaketiyle sarsılan ülkemiz için bu hasletler çok daha önemlidir. Bayram günleri özellikle depremzedelerimizle dayanışmamızı göstermek, yaralarımızı sarmak için eşsiz fırsatlardır. Hep beraber bu fırsatı değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum. Sevdiklerini kaybetmenin acısıyla yürekleri yanan kardeşlerimize yalnız olmadıklarını özellikle bugünlerde daha fazla hissettirmeliyiz. Bu anlayışla devletimizin ilgili tüm kurumlarının yanı sıra, belediyelerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımızla depremzedelerimizin yanındayız. Bir sonraki bayramı afetzede kardeşlerimizin yeni yuvalarının sıcaklığında geçirmesi için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Toplam 650 bin deprem konutundan 319 bininin inşasını ilk 1 sene içerisinde bitirerek inşallah bu hedefimizi gerçekleştireceğiz. Bizden desteğini esirgemeyen, deprem bölgesiyle birlikte diğer illerimizi de kalkındırmanın gayretindeyiz" ifadelerini kullandı.
MEMUR MAAŞLARIYLA İLGİLİ DÜZENLEMEYİ BAYRAM SONRASI MECLİSİMİZİN TAKDİRİNE SUNACAĞIZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin geride bırakılması sonrasında hemen kolları sıvadık. Kendi alanında yetkin isimlerden oluşan güçlü bir kabine kurduk. Meclisteki ve genel merkezimizdeki görevlendirmeleri neticelendirdik. Birer hafta arayla üst üste yaptığımız iki kabine toplantımızda önümüzdeki dönemde atacağımız adımları belirledik. Birileri parti içi koltuk kavgasından haftalardır başlarını kaldıramazken, biz meydanlarda milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmeye başladık. Çiftçilerimizden asgari ücretle çalışanlara, toplumumuzun farklı kesimlerine yönelik müjdelerimizi açıkladık. Emeklilerimizin maaş ve ikramiye ödemelerini bayram öncesinde yaparak hayır dualarını aldık. Konut kiralarında üst sınır uygulamasını bu sene de devam ettiriyoruz. Memur maaşlarıyla ilgili düzenlemeyi, bayram sonrası hızlıca meclisimizin takdirine sunacağız. Böylece seçimlerde milletimize verdiğimiz bir sözü daha gerçekleştirmiş olmanın bahtiyarlığını yaşayacağız" dedi.
BU ÜLKEDE NE YAPILACAKSA YİNE BİZLER YAPACAĞIZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleriyle milletimiz bize partimize ve ittifakımıza olan güvenini göstermiştir. Kendisinin ve evlatlarının geleceğini bizde gördüğünü bir kez daha açık ve net olarak ifade etmiştir. Bu vesileyle seçim maratonundaki gayretleriniz dolayısıyla her birinizi tüm İstanbul Teşkilatımızı, 81 vilayetimizin tamamındaki yol ve dava arkadaşlarımızı tekrar tebrik ediyorum. Muhalefet cephesinde seçimlerden bu yana yaşananlar, karşımızdakilerin çaplarını ve ufuklarını bir kez daha ortaya koymuştur. Bunların ülkeyi yönetebilecek kadrolarının da, kapasitelerinin de olmadığı anlaşılmıştır. Bunların tek gündem maddelerinin koltuklarını korumak, siyasi ömürlerini biraz daha uzatmak olduğu görülmüştür. Ülkemiz adına işin daha üzücü yanı muhalefet cenahında hatalardan ders çıkartma gibi bir niyetin olmayışıdır. Seçim yenilgisinin faturası depremzedelerimiz ve köylülerimiz başta olmak üzere halen seçmene kesiliyor. Ülke ve millet düşmanlarıyla araya mesafe koyma noktasında hiçbir irade sergilenmiyor. Bölücü örgüt elebaşını öven provokatörlere sahip çıkılmasından, yalan ve iftira siyasetinde ısrar edilmesine kadar aynı alışkanlıklar devam ettiriliyor. Muhalefetin uğraştığı konulara baktığımızda sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunun farkına varıyoruz. Yani bu ülkede ne yapılacaksa yine bizler yapacağız. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak yine bizler gerçekleştireceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme görevi bizlerin omuzlarındadır. Ülkemizi asırlık hayalleriyle buluşturma mesuliyeti bizlerin sırtındadır. Hangi siyasi partiye oy verirse versin, 85 milyon umudunu bize bağlamıştır. Enflasyondan vatandaşın lokmasına el uzata aç gözlülere kadar, nerede bir sorun varsa çözümün adresi biziz. 40 yıldır, milletin kanını emen terör belasını bitirecek iradenin sahibi biziz. 85 milyonun kardeşliğinin birlik ve beraberliğinin teminatı biziz. Güçlü millet, güçlü Türkiye vizyonunun lokomotifi biziz. Ekonomiden savunma sanayine, turizmden eğitime, sağlığa, tarıma kadar her alanda ülkemizi şahlandıracak kadro, vizyon ve azim bizdedir" diye konuştu.
31 MART YEREL SEÇİMLERİ BELEDİYECİLİKTE YENİ BİR MİLAT OLACAKTIR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her bir dava arkadaşımın meseleye bu zaviyeden bakmasını istiyorum. Hiçbirimizin milletimizin umutlarını boşa çıkarma lüksü yoktur. Hiçbirimizin zafer sarhoşluğuna kapılma gibi hakkı asla ve asla yoktur. Kibir, böbürlenme, şımarma, tepeden bakma, bizim partimizde kendisine yer bulamaz. Bulmamalıdır. 21 yılda elde ettiğimiz 17'nci zafer sonrasında bize yakışan tevazudur, bize yakışan samimiyettir. Tebessümdür, anlayıştır, hoşgörüdür, bize yakışan milletimizle aramızdaki gönül köprülerini güçlendirmektir. 21 yıllık tecrübeyi ilk günkü heyecanla birleştirerek ülkemize ve milletimize hizmet yolculuğumuza devam edeceğiz. Bize doğru bir adım atana biz koşarak gideceğiz. İstanbul'da kapısı çalınmadık, ulaşılmadık, kalbi fethedilmedik hiç kimseyi bırakmayacağız. Unutmayın, 24 belediyeden 19 belediyeye ilçelerde düştük. Bunun hesabını iyi yapmamız lazım. Neden, niçin, nasıl bu noktaya geldik. Öyleyse süratle buradaki eksikleri gidermemiz, her vatandaşımızı Türkiye Yüzyılı hedeflerine ısındıracak, inandıracak adımları atmamız lazım. Ülkemizin aydınlık geleceği için hep birlikte daha çok çalışacağız. 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimlerine sizden bu anlayışla şimdiden çok sıkı bir şekilde hazırlanmanızı bekliyorum. Bilhassa İstanbul'u son 4 yıldır esir alan algı belediyeciliğinin bu güzel şehrimize verdiği zararları gördükçe, hepimizin içi kan ağlıyor. İzmir'den Antalya'ya, Adana'dan Mersin'e, Ankara'ya, muhalefetin yönettiği diğer il ve ilçelerimizde aynı zihniyetin elinde maalesef kan kaybediyor. Elbette bizler gibi vatandaşlarımız da bu kötü gidişatı görmekte, hesabı sandıkta sorulmak üzere derin hafızasına kaydetmektedir. 31 Mart 2024 yerel seçimleri tıpkı 30 yıl önceki 1994 seçimleri gibi, inşallah belediyecilikte yeni bir milat olacaktır. 94 ruhunu tekrar dirilterek, şehirlerimizin üzerine karabasan misali çöken Fetret Devri'ne hep birlikte son vereceğiz. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya başta olmak üzere hizmetsizlik girdabında sürüklenen tüm şehirlerimizi gerçek belediyecilikle tanıştıracağız. Bunu da inşallah yine beraber, omuz omuza vererek başaracağız. AK Parti İstanbul Teşkilatı'ndaki siz dava arkadaşlarıma güveniyorum. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Kurban Bayramınızı bir kez daha içtenlikle tebrik ediyorum. Hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklarda olan kardeşlerimizin Hac ibadetlerinin kabul ve makbul olmasını niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı.