Geniş Haber // İletişim Başkanı Altun: Cumhurbaşkanımız Sağlıklı Bir Şekilde Görevinin Başında

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Cumhurbaşkanımızın sağlık durumu üzerinden dahi asılsız çarpıtmalarla siyasi rant devşirmeye çalışıyorlar. Hamdolsun Cumhurbaşkanımız son derece güçlü, son derece dinç, son...

Geniş Haber // İletişim Başkanı Altun: Cumhurbaşkanımız Sağlıklı Bir Şekilde Görevinin Başında

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Cumhurbaşkanımızın sağlık durumu üzerinden dahi asılsız çarpıtmalarla siyasi rant devşirmeye çalışıyorlar. Hamdolsun Cumhurbaşkanımız son derece güçlü, son derece dinç, son derece sağlıklı bir şekilde görevinin başında. Allah'ın izniyle uzun sürede bu ülkeyi yönetmeye devam edecek" dedi.

Altun, Demokrasi ve Özgürlükler Adası Adnan Menderes Kongre Merkezinde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu iş birliğinde gerçekleştirilen "Cumhuriyet Tarihinde İki 14 Mayıs Paneli'ne katıldı. Altun'un yanı sıra panele İçişleri Bakanı Süleyman Soylu katıldı. Öğle saatlerinde başlayan panelin açılış konuşmasını İletişim Başkanı Fahrettin Altun yaptı.

"27 MAYIS 1960 DARBESİNİN ARDINDAN "MİLLETİN ADAMLARI" BU ADADA HAPSEDİLDİ"

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Bu paneli, millet iradesine kastedilen 27 Nisan bildirgesinin yıldönümünde, Demokrasi ve Özgürlükler Adasında gerçekleştiriyor olmamızın da ayrı bir anlamı bulunuyor. Demokrasi tarihimizin kara lekelerinden biri olan 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından "milletin adamları" bu adada hapsedildi, bu adada insanlık dışı işkencelere, zulümlere maruz bırakıldılar. Merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan, yine bu adada kurulan sözde mahkeme tarafından verilen hukuksuz idam kararlarıyla şehadete yürüdü. Ben bu vesileyle kendilerini bir kez daha rahmetle, minnetle anıyorum. Evet bugün 27 Nisan. Bundan 16 yıl önce vesayet odakları bir kez daha seçilmiş sivil iradeye gayrı meşru bir müdahaleye kalkıştı. Fakat demokrasi tarihimizde ilk kez seçilmiş sivil irade vesayet odaklarına "haddinizi bilin" dedi ve geri adım attırdı. Bu iradeyi gösteren lider Recep Tayyip Erdoğan'dı. Ülkemizde, milletin siyasi alana etki eden bir aktör olma süreci ise gerçek manada 14 Mayıs 1950 seçimleriyle başlamıştır. 14 Mayıs seçimleri, hem "gizli oy, açık tasnif" yönteminin kullanıldığı ilk seçim olması, hem de tek parti dönemini sona erdirmesi yönüyle, Türkiye'de gerçek anlamda demokrasiye geçişin sembolü olarak görülmüştür. Milletimiz bu seçimlerle birlikte demokrasiyi hakiki manada teneffüs etme ve kendi sinesinden çıkardığı evlatlarını iktidara taşıyabilme imkanına kavuşmuştur. Değerlerine düşmanlık yapılarak küçümsenen milletin, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde mütekebbirlere verdiği ders çok mühimdir. Burada sadece bir seçim kazanılmamış, siyasi iktidarın belirlenmesinde ve şekillenmesinde millet artık etkili bir güç haline gelmiştir. Rahmetli Menderes'in "Yeter! Söz milletindir" düsturuyla başlattığı demokrasi ve kalkınma atılımı ülkenin dört bir yanında kendini göstermiştir" dedi.

"MİLLETİMİZ 14 MAYIS SEÇİMLERİNDE SANDIĞA TARİHİ BİR BİLİNÇLE GİDECEK"

Altun, "'Darbelerin anası" olarak nitelendirilen 27 Mayıs'ın, 12 Eylül'den 28 Şubat'a birçok gayri meşru çocuğu olmuştur. Ancak bu ülkenin insanı daima demokrasi arayışında olmuş, iradesine, geleceğine sahip çıkmış, darbelerin ardından yapılan ilk seçimlerde her defasında vesayetçileri tarihin çöplüğüne gömmüştür. Darbe ve demokrasi arasındaki bu kısır döngüyü kırmak da yine bu milletin en büyük mücadelelerinden biri olmuştur. Bu makus talihi tersine çevirecek çıkış yolunun işaret fişeği ise 2002 seçimleri olmuştur. "Türkiye'de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diyerek yola çıkan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki siyasi hareketin başarı kazanması, ülkemiz için bir dönüm noktasıdır. 14 Mayıs 1950 seçimlerinde bu halk, kendi iradesiyle hükümet etmek istediği için "Yeter Söz Milletindir" diyen merhum Adnan Menderes'in Demokrat Partisini nasıl iktidara taşıdıysa, Sayın Cumhurbaşkanımızı ve AK Parti'yi de 21 yıldır girdiği her seçimde de aynı hissiyatla desteklemiştir. Bu noktada tarihsel bir süreklilik, ortak bir hissiyat söz konusudur. Çünkü Erdoğan siyaseti milletin değerlerine, istiklaline ve istikbaline sahip çıkmakta, 14 Mayıs 1950'den miras kalan demokratik kazanımları ilerletmekte, 14 Mayıs 1950 ruhunu temsil etmektedir. Milletimiz 14 Mayıs 2023 seçimlerinde sandığa tarihi bir bilinçle gidecek ve bu defa "Yeter, Söz de karar da gelecek de milletindir" diyen Cumhurbaşkanımızın arkasında yürümeye devam edecektir. Cumhuriyetimizin 100. yılında gerçekleştirdiğimiz bu seçimlerle birlikte, inşallah 21 yıldır devam ettirdiğimiz kalkınma ve demokrasi hamlemizi zirveye çıkaracağız. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla insanımızı daha müreffeh, daha güvenli bir ülkeye kavuştururken, bölgemiz ve tüm dünya için istikrar ve adalet mücadelesini de sürdüreceğiz" diye konuştu.

"ÜLKEMİZİN YAKALADIĞI İSTİKRARI, KOLTUK KAVGALARINDA HEBA ETME PEŞİNDE OLANLAR VAR"

Türkiye'nin büyük hedefleri olduğunu ifade eden Altun, "Biz büyük hedefler, büyük hayaller peşindeyken, Türkiye'nin bağımsız adımlar atmasından rahatsız olanların da boş durmadığını görüyoruz. Bu süreçte demokrasimizi kesintiye uğratmaya, ülkemizin altın yıllarını çalmaya heves edenler var. Bağımsız dış politikamızı tekrar bağımlılık eksenine sokmaya çalışanlar var. Ekonomimizi küresel tefecilere peşkeş çekme eğiliminde olanlar var. Kapalı kapılar ardında verdikleri sözlerle terörle mücadelemizi, siyasi ikballeri uğruna harcayacak tıynette olanlar var. Bin bir emekle inşa ettiğimiz yerli ve milli savunma sanayii projelerimizi engellemek isteyenler var. Ülkemizin yakaladığı istikrarı, koltuk kavgalarında heba etme peşinde olanlar var. Onlar Türkiye'nin geldiği bu hayal edilemez başarıları kabul etmek istemiyorlar. Sadece kendi rantlarını düşündükleri için, milletin lehine gelişen her şeyin karşısında durdukları için ellerinden gelen her türlü oyunu sergiliyorlar. Bir oy için ülkemizin güney sınırlarının hemen önünde bir terör devleti kurmaya çalışanlara, kurdukları ittifakın bozulmasından korktuklarından dolayı ses çıkaramıyorlar. Tüm dünyanın hayret ve şaşkınlıkla izleyip övgüler dizdiği savunma sanayimizle dalga geçiyor, bu alanda faaliyet gösteren şirketleri açıkça tehdit ediyorlar. Bir yandan milletin değerleriyle barıştıklarını iddia edip helallik istiyorlar, bir yandan da günlük rutinleri içinde milletin kutsal değerleri üzerinde tepiniyorlar" dedi.

"'BENZEMEZLER KUMPANYASININ" DAHA SEÇİMLER YAPILMADAN İKTİDARI NASIL BÖLÜŞEMEDİKLERİNE ŞAHİT OLDUK"

İletişim Başkanı Altun, konuşmasında 6'lı masa ile ilgili de "Bir masa etrafında ve altında toplanarak bir araya gelen "Benzemezler Kumpanyasının" daha seçimler yapılmadan iktidarı nasıl bölüşemediklerine, ne tarz krizlerle masadan hop oturup hop kalktıklarına şahit olduk, oluyoruz. Milletimizin istikbaline dair ayağı yere basan ciddi bir politika teklif edemeyenlerin, söz konusu kendi ikballeri olduğunda, neler yapabildiklerini fragman olarak izledik. Ancak anti Erdoğancılık pompalamak için kuluçka makinesi gibi yalan ve iftira nöbetine yatanların dezenformasyon çabaları, milletin gönlünde ve havsalasında yer bulmuyor" ifadelerini kullandı.

Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rahatsızlığı sonrası yapılan açıklamalara değinerek, "Milletin kaynaklarıyla oluşturdukları siyasi ve ekonomik imtiyazlarını kaybedenler, darbe ve vesayet çarklarına da çomak sokulduğu için bugün sadece sistematik yalan ve dezenformasyona sarılabiliyorlar. Hep birlikte şahit olduğumuz üzere sayın Cumhurbaşkanımızın sağlık durumu üzerinden dahi asılsız çarpıtmalarla siyasi rant devşirmeye çalışıyorlar. Hamdolsun Cumhurbaşkanımız son derece güçlü, son derece dinç, son derece sağlıklı bir şekilde görevinin başında. Allah'ın izniyle uzun sürede bu ülkeyi yönetmeye devam edecek. Ama ne yaparlarsa yapsınlar Türk milleti, tükenmez bir gayretle çalışan liderinin, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yanındadır. Ne yaparlarsa yapsınlar, milletimiz Sayın Cumhurbaşkanımızı ve AK Parti'yi 14 Mayıs'ta bir kez daha zafere eriştirecektir. Çünkü milletimiz 14 Mayıs'ın tarihi bir seçim olduğunun bilincindedir. Halkımız, eski Türkiye'nin karanlık günlerini getirmeyi vaat edenlere, emperyalist heveslerin, terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürenlere fırsat vermeyecektir. Türk milleti, 14 Mayıs'ta kendi istikbalinin nasıl şekilleneceğine karar verileceğini görüyor. Bu seçimde 21 yıllık kazanımlarına göz dikenleri hüsrana uğratmayı dört gözle bekliyor. 14 Mayıs 1950 seçimlerinde CHP diktasını tarihin tozlu sayfalarına yollayan milletimiz, önümüzdeki 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerde terör örgütlerine umut olan masa müdavimlerini de siyasetten tasfiye edecektir. Türkiye Yüzyılının başlangıcı olacağına inandığımız 14 Mayıs'la Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde inşallah yeni bir şahlanış dönemine de adım atacağız. 14 Mayıs seçimlerinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" şeklinde konuştu.