Numan Kurtulmuş: Togg'un Sahalarda Dolaşmasından Memnun Oluyoruz
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, " Şimdi, TOGG'un sahalarda dolaşmasından memnun oluyoruz. Türkiye'nin vesayet odakları müsaade etmedikleri için Türkiye 1960'larda yapamadığı aracını 2022'de banttan çıkardı. 2023'de piyasaya sürebildi"...
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, " Şimdi, TOGG'un sahalarda dolaşmasından memnun oluyoruz. Türkiye'nin vesayet odakları müsaade etmedikleri için Türkiye 1960'larda yapamadığı aracını 2022'de banttan çıkardı. 2023'de piyasaya sürebildi" dedi.
AK Parti Başkanvekili ve İstanbul 3. Bölge 1. sıra milletvekili adayı Numan Kurtulmuş, Sultangazi'de muhtar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. Kahvaltı programında Kurtulmuş'a Sultangazi belediye başkanı Abdurrahman Dursun ve AK Parti Sultangazi İlçe Başkanı Süleyman Yiğitoğlu da eşlik etti. Muhtarlar ve STK temsilcilerine seslenen Numan Kurtulmuş, "14 Mayıs tarihi üzerinden birkaç şey söylemek isterim. Biliyorsunuz Türkiye'nin çok partili siyasi hayatında 14 Mayıs tarihi bir öneme sahiptir. 14 Mayıs 1950, Türkiye'nin siyasi tarihinde bir milattır. Yani ondan evvel tek parti dönemini, tek parti iktidarını, tek parti faşizminin devam ettiği yıllarda milletimizin bir nefes almak, bir soluklanmak, kendi hak ve hukukunu koruyabilmek, demokrasiyi inşa edebilmek için verdiği mücadeleler 1946 seçiminde ters yüz edilmiş, milletin iradesi sandıkta değiştirilmiş, gömülmüş ama millet de cevabını 1950'de vererek rahmetli Menderes'i "Yeter. Söz milletindir" seslenişine kulak vermiş, omuz vermiş ve Demokrat Parti'yi iktidara getirmiştir. Eğer vesayet düzeni eskisi gibi devam etseydi. eğer sizler mücadele etmeseydiniz yani 27 Nisan Muhtırasına direnmeseydiniz, Gezi Parkı eylemlerine direnmeseydiniz, 17-25 Aralık süreçlerinde mücadele etmeseydiniz, 15 Temmuz darbe teşebbüsünde milletçe ayağa kalkıp mücadele etmeseydik inanın ki bunların gerçekleştirilmesi mümkün olmazdı. Şimdi, TOGG'un sahalarda dolaşmasından memnun oluyoruz. Türkiye'nin vesayet odakları müsaade etmedikleri için Türkiye 1960'larda yapamadığı aracını 2022'de banttan çıkardı. 2023'de piyasaya sürebildi " dedi
"BU SEÇİM TÜRKİYE'NİN İSTİKAMET TAYİNİ VE TESPİTİ SEÇİMİDİR"
Numan Kurtulmuş, " Bir kere de bu milletin sevincine ortak olun. Dün söyledim bir kere daha buradan söyleyeyim. Yarın TEKNOFEST başlıyor. Bu yedi yamalı bohçanın ortaklarını, bu koalisyon masası ortaklarını yarın Yeşilköy Havalimanı'na gitmeye ve orada TOGG'un yanına giderek nasıl gencecik insanlar, kadınlar, kızlarımız var ya onlarla beraber bu iftihar tablosunun bir parçası olmaya fotoğraf vermeye davet ediyoruz. Tarihi cilvesine bakın ki yine bir 14 Mayıs'ta seçime giriyoruz. Tam 73 sene sonra bu sefer 14 Mayıs 2023'te inşallah sandıklar ortaya gelecek. Milletimiz oyunu verecek. Bu seçim tekraren altını çizerek söylüyorum. Kimin Cumhurbaşkanı seçileceği seçiminden ibaret değildir. Bu seçim kimlerin milletvekili olacağı seçimi hiç değildir. Bu seçim, evet Cumhurbaşkanı, milletvekillerini seçeceğiz ama esas itibariyle bu seçim Türkiye'nin istikamet tayini ve tespiti seçimidir. Nasıl 1950 14 Mayıs'ı bir milat idiyse Allah'ın izniyle 2023'ün 14 Mayıs'ı da yeni bir milat olacaktır" diye konuştu.
Kurtulmuş, "Türkiye, suyun üstündeki saman çöpü gibi oradan oraya savrulan bir ülke olamaz. Türkiye bize bazı küresel güçlerin verdiği ödevleri yerine getiren bir ülke hiç olamaz. İşte görüyorsunuz. Rusya-Ukrayna krizi. Rusya-Ukrayna krizinde Allah aşkına bu yedi yamalı bohça iktidar olsaydı Rusya - Ukrayna krizinde çoktan taraf tutmuşlar ve Türkiye'yi uzun soluklu bir savaşın parçası haline getirmişlerdi. Hep bunlar 20 yıldır iktidar olsalardı. Türkiye Libya hükümetiyle anlaşma imzalayarak, Doğu Akdeniz'deki haklarını bizim ve Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklarını koruyabilirler miydi? Eğer bunlar 20 yıldır iktidarda olsaydı, TOGG'u yapmak akıllarının ucundan geçer miydi? Eğer bunlar 20 yıldır iktidarda olsalardı Türkiye'de Milli Savunma Sanayinde yerlileşmenin arkasında bir dimdik güç olarak durmak, İHA'ları, SİHA'ları, akıllı bombaları üretebilme kapasitesine ulaşmak mümkün olur muydu? Eğer bunlar iktidarda olsaydı Finlandiya-İsveç meselesi önümüze geldiğinde, "Durun bakalım. Siz NATO iseniz, ben de Türkiye'yim. Durun bakalım siz Amerikaysanız ben de Türkiye'yim. Siz Finlandiyaysanız İsviçreyseniz ben de Türkiye'yim. Önce siz şu teröre karşı verdiğiniz destekten vazgeçin. Buradaki samimiyetinizi gösterin. Ondan sonra biz sizi NATO'ya alıp almamaya karar veririz" diyebilirler miydi.?" diye konuştu.