Öğrenciler Küresel Gıda Krizine Dikkat Çekti
Uğur Okulları, Model Birleşmiş Milletler Konferansı'nın üçüncüsü "Gıda Krizi" temasıyla gerçekleşti.
Uğur Okulları, Model Birleşmiş Milletler Konferansı'nın üçüncüsü "Gıda Krizi" temasıyla gerçekleşti. 22 farklı kampüsten yüzlerce öğrenci ve öğretmenin katılımı ile İngilizce olarak gerçekleşen konferansta öğrenciler, "Ardında tek bir tohumu bile bırakma" sloganından yola çıkıp tüm canlılar için temel ihtiyaç olan gıdanın tohum olarak tarladan sofraya ulaştığı tüm aşamaları ve gıda israfı hakkındaki fikirlerini masaya yatırdı.
Dünyada ilk kez 1953 yılında Harvard Üniversitesi tarafından uygulanan Birleşmiş Milletler (BM) simülasyonu MUN (Model United Nations/ Model Birleşmiş Milletler) Uğur Okulları tarafından bu yıl üçüncü kez düzenlendi. BM'nin farklı komitelerinin, simülasyon olarak öğrenciler tarafından canlandırıldığı Uğur Okulları Model Birleşmiş Milletler Konferansı (U-MUN) 5-6-7 Mayıs tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirildi. Öğrenciler üç günlük programda gıdanın üretim süreçleri ile dünyada hızla artan gıda israfını, temiz gıdaya erişim hakkı ve küresel gıda krizi gibi konuları ele aldı. Uğur Okulları'nda uygulanan Uğur'da Sorumlu Üretim ve Tüketim programı kapsamında yaptıkları çalışmaların da bir örneğini sergileyen öğrenciler, uluslararası alanda portfolyolarına ekleyecekleri bir deneyim kazanmış oldu.
TÜM SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE EĞİTİM VE BİLİM VAR
Açılış konuşmasını yapan Uğur Okulları Genel Müdürü Mustafa Çakır, gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için öğrencilerin eğitimli ve bilinçli bireyler olarak yetişmesinin öncelikli amaçları olduğunu belirterek "Dünyanın geleceğini korumak için hepimiz harekete geçmeliyiz. Tüketim alışkanlıklarımızdan kaynaklanan "gereksiz gıda tüketimini azaltmak" bizlerin hep ana hedefleri arasında olmalı. Tarladan sofraya gelene kadar bir tek buğday tanesi için ne kadar emek verildiğini unutmamalıyız. Tüketim alışkanlıklarımız, doğanın bize sunduğu bu güzelliklerin hakkını veriyor mu diye düşünmeli ve alışkanlıklarımızı gözden geçirmeliyiz" dedi.
"FİKİRLERİNİZİ HAYATA GEÇİRMENİZİ ÖNEMSİYORUZ"
Bilinçli nesillerin toplumun dönüşümüne en büyük katkıyı sağlayacağını söyleyen Çakır; "Biz Uğurlular olarak dünyada yaşanan tüm sorunların çözümünde eğitimden ve bilimden faydalanmamız gerektiğini biliyoruz. Bu kapsamda, siz değerli öğrencilerimizin karar alma yetkinliklerinin gelişmesini, sesinizi duyuracağınız bu etkinliğimizdeki gibi platformlar oluşturulmasını ve fikirlerinizi hayata geçirmenizi önemsiyoruz. İnanıyoruz ki siz duyarlı öğrencilerimizle sahip olacağımız bilinç, yine sizler aracılığıyla topluma yansıyacak ve toplumun olumlu dönüşümüne katkı sağlayacak" şeklinde konuştu.
"TEMEL FELSEFEMİZ TOPLUM İÇİNDE İNGİLİZCE KONUŞABİLMELERİDİR"
Yine konferansın açılış gününde konuşan Uğur Okulları Genel Müdür Yardımcısı Ebru Divrik ise şunları söyledi:
"Uğur Okulları olarak her yıl konferansımızı gerçekleştiriyoruz. Bu yıl da Türkiye genelinde tüm okullarımızdan öğrencilerimizle üçüncü programla bir araya geliyoruz. Amacımız dünya genelinde uygulanan bu uluslarlararası Model Birleşmiş Milletler Konferansı'nın öğrencilerimizle simülasyonunu gerçekleştirmek. Öğrencilerimizin uzlaşma, kriz yönetimi, problem çözme becerilerini desteklemek istiyoruz. Ama en önemli temel felsefemiz de dünya meselelerine çocukların İngilizce olarak çözüm üretmelerini, topluluk önünde İngilizce konuşabilmelerini sağlamaktır."
"ALMANYA'NIN TARIMLA DHA FAZLA İLGİLENMESİ GEREKİYOR"
Konferansta Almanya'nın gıda krizini ele alacak olan 13 yaşındaki Yaşar Serdar Gökdemir, "Dünya genelindeki gıda sorunuyla ilgili araştırdıklarımızı hep birlikte konuşacağız. En son oylamayla birinci seçilecek. Ben ise Almanya'nın yemekleri fazla kullanıp israf etmesiyle alakalı konuşacağım. Tarımla daha fazla uğraşıp üretmesi gerektiğini sunacağım. Bu eğitim sayesinde hem İngilizcemi hem de araştırma kapasitemi geliştiriyorum" dedi.
"TOPLUM İÇİNDE KONUŞMA KORKUMU YENMEK İÇİN BURADAYIM"
Yine konferansa katılan Pelin Dürger, "Buraya gelme amacım aslında biraz da olsa toplum önünde konuşma sorunumu yenmekti. Çünkü genellikle toplum içinde konuşamayıp stres oluyorum. Aynı zamanda İngilizce konuşmayı seviyor, seviyemin de iyi olduğunu düşünüyorum. Burada hep beraber global sorunları ele alacağız. Benim araştırma konum ise Kanada'nın açlık krizi. Ben kendime güveniyor, birinci olacağımı düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"KONFERANSTA GÜVENLİK KOMİTE BAŞKANIYIM"
11'inci sınıf öğrencisi Melike Görgen ise şöyle konuştu:
"Önümüzdeki üç gün boyunca tarım, açlık ve yiyecek israfı, alışkanlıklarımızın bize getirdikleri hakkında konuşacağız. Z kuşağı olarak bizleri birbirimizden ayıran; sorgulama, geliştirme yeteneklerimizi, becerilerimiz hakkında konuşacağız. Bunları geliştirmeye çalışacağız. Kurumsal bir çatı altında her yıl bir araya gelerek bu tarz toplantılarla geleceğe kendimizi hazırlıyoruz aslında. Gelecekteki liderler bizleriz ve bunlara hazırlık olarak biz bu etkinliğe katılıyoruz. Bizler için de çok güzel bir deneyim olmuş oluyor. Ben de bu konferansın güvenlik komitesi başkanıyım. Rusya ve Ukrayna savaşının yiyecek krizine olan etkisini araştırdım. Bu konudaki komiteyi yöneteceğim. Açılış gününe girdiğimiz andan itibaren hepimiz İngilizce konuşuyoruz. Bu önümüzdeki 3 günlük İngilizce serüveni, hepimiz için hem konuşma becerilerini hem telaffuza çok büyük etki sağlıyor."
Konferansta Ata Group Teknoloji Şirketleri İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Seda Erdem Yılmaz, Taze Atık Yönetim Sistemleri Kalite Uzmanı Gizem Özdem, Uğur Okulları Bölüm Başkanları Serra Erdem ve Senem Bademci, Go Academy Genel Müdürü Onur Alp Acar, Uğur Okulları UMUN'23 Genel Sekreteri Cemre Seza Zengi de gıda krizine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.