'trakya'nın 'sarı Altın Çiçeği' Kanola Ekimine İklim Müsaade Etmedi'
TRAKYA Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Merkezi Müdürü Prof.
TRAKYA Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, Trakya'da ayçiçeğine alternatif olarak ekilen ve çiftçinin "sarı altın çiçek" olarak adlandırdığı kanolanın kuraklığa yenik düştüğünü söyledi. Kaya, "Yağışlar olmadığı için üreticiler kanolalarını bu sene özellikle ekemediler. Hatta ektiler, bazen çıkaramadılar çünkü kanola ekimine iklim müsaade etmedi. Çiftçiler ekim anlamında ekemedikleri için vazgeçtiler, buğdaya veya ayçiçeğine yerlerini bıraktılar" dedi.
Trakya'nın sarı altın çiçeği kanola, bölgenin mevsim yağışlarını alamadığı için kuraklığa yenik düştü. Ayçiçeğine alternatif olarak ekimi özelikle Trakya'da her geçen yıl artan kanola, bu yıl sonbahar yağışlarını yeterince alamadığı için topraktan gün yüzüne çıkamadı. Bölgede yaklaşık 160 bin dekar ekilen bitki, bu yıl 4'te bir oranına kadar düştü. Bitkisel yağ üretimi ile Türkiye'nin yağ açığını azaltmak için ekilen kanola aynı zamanda biyodizel olarak da kullanılıyor.
'ÜLKEMİZDE YAĞ AÇIĞI VAR, TOHUMA 3 MİLYAR DOLARDAN FAZLA PARA ÖDÜYORUZ'
Trakya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, kanola ekiminden vazgeçilmemesi gerektiğini söyledi. Ülkenin yağ açığını kanola ile kapatılacağını belirten Kaya, "Ülkemizde belirli bir yağ açığı var. Yağlı tohumlara her yıl 3 milyar dolardan fazla para ödüyoruz. Bölgemizde de özellikle ayçiçeğine alternatif olarak sarı renkler çok daha fazlaydı. Bu sene azaldı. Neredeyse fotoğraf çektirecek kadar nadir olarak bulunuyor. Bunun birçok sebebi var. Aslında olmaması, çok daha fazla miktarda olması gerekir. Çünkü ülkemizde olan mevcut bitkisel yağ açığını ayçiçeğinin tek başına kapatması mümkün değil. O yüzden en önemli bitkilerden bir tanesi de kanola. Mutlaka daha fazla olması gerekir" dedi.
'KANOLA EKİMİNE İKLİM MÜSAADE ETMEDİ'
Kanola ekimine bu yıl iklimin müsaade etmediğinin altını çizen Kaya, "Kanolanın bazı dezavantajları var. En önemli dezavantajlarından bir tanesi de kışa özellikle 3-4 yapraklı devrede girmesi gerekiyor. Bu nedenle erken ekilmesi gerekiyor. Erken ekilmesi gerekirken doğal olarak sonbahar yağışlarının erken düşmesi gerekiyor. Çünkü kanolanın tohumu son derece ince. Çok ince olduğu için tarlaların ekim öncesinde çok ince kıyılıp neredeyse yonca gibi dümdüz hazırlanması gerekiyor. Fakat yağışlar olmadığı için üreticiler kanolalarını bu sene özellikle ekemediler. Hatta ektiler, bazen çıkaramadılar. Bu sene buğday için bile kasım sonunda bir ekim gerçekleştirebildik. Hatta yağış gelmeden, yerleri hazırlamadan kuruya ektik. Bu anlamda toprak dahil çıkaramadık, yerler asfalt gibi oldu ve kanola ekimine iklim müsaade etmedi. Bu yıl azalma bundan kaynaklanıyor. Kış da kışlığını yapmadı. Bu anlamda geç ekenler çıkardı ama o zaman kanola ekilmiyor. Çiftçiler ekim anlamında hem ekemedikleri için vazgeçtiler, buğdaya veya ayçiçeğine yerlerini bıraktılar. Ekenler de çıkaramadıkları için onları bozdular ve bölgede çok az miktarda kanola ekimi oldu" diye konuştu.
'KANOLA'DA BİRİM ALANDA YÜZDE 50 CİVARINDA YAĞ VAR'
Prof.Dr. Yalçın Kaya, kanolanın ayçiçeğine göre 2,5 kat daha fazla yağ alındığını belirterek, "Bir diğer nokta da kanola'da birim alanda yüzde 50 civarında yağ var. 400 kiloya kadar da verim alınıyor. Hesapladığımız zaman birim alanda ayçiçeğinden 2,5 kat daha fazla yağ alınıyor. Karlılığı da daha fazla. Bizim bölgemiz, ayçiçeği bölgesi. Hatta bölgemizde yüzde 30-40'tan daha fazla bitkisel yağ fabrikaları var. Ayçiçeği, ağustos sonu, eylül başı hasat ediliyor ve bu fabrikalar bu şekilde yağ işlemeye başlıyor. Ama kanolanın 2 tane avantajı var. Hatta buğdaydan da daha avantajlı. Haziran sonunda hasat ediliyor ve 2 ay önce bitkisel yağ fabrikalarının boşta kalmasını önlüyor. Çiftçiler ilk önce ondan para görüyor. Bu anlamda kanola, bölgemizin mutlaka üzerinde durulması gereken, olmazsa olmaz bitkilerinden bir tanesi. Bir diğer önemli nokta da bir sonraki bitkiye temiz bir toprak bırakıyor. Toprağı da güçlendiriyor. Mutlaka üzerinde durulması gereken bir bitki olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.
'KANOLA EKİLİ TARLALARI BOZDUK'
Edirne'de kanola üreticisi çiftçi Erdal Akgün, kuraklık nedeniyle tarlalarını bozduklarını belirterek, "Kanolanın esasında 3 yıldan beri ekilişi git gide azalıyor. Bunun nedeni birinci derecede kuraklık. Ciddi anlamda kanola ekimine başlamıştık. Eylül ayının 10'u gibi ekimi başlayan kanolada, eylül ayının sonuna doğru yağmur alındı. Kanola çıktı ama aralık ayının ortalarına kadar yağış alamamamızdan dolayı çok ciddi anlamda kanola ekili arazilerin bozulduğunu gördük. Biz de bozduk. Kanola ekiminden sonra yağmur almamak neredeyse kronikleşmiş bir hal aldı. Ondan dolayı yine bozduk ve tarım kesiminin büyük bir bölümü kanolaları bozdu. Milli topraklarda kanola veya herhangi bir mahsul az bir yağmurla çıkması mümkün oluyor. Yağmuru kolay alıyor. Toprak ince, kanola tohumu çok üstte bırakılan bir tohum. Bu arazilerde kalmış oldu. Ama kırsaldaki kara toprak diyebileceğimiz arazilerde neredeyse sıfıra düştü" dedi.
FOTOĞRAFLI